
iyi akşamlar hayatımın anlamı okuyucularım..(ciddiye almayınız!)
az önce adını unutmaya çalıştığım bir romantik komedi izledim desem yeridir. rezalet ötesi sevgi pıtırcıklarının şiirsel aşklarını izlerken birden kendimi kaptırmışım..
filmde kadınla adam çarpışıyor ve birbirlerine aşık oluyorlardı o anda. kısa bir tanışma faslı, güzel bir kahve ve leylayla mecnunu kıskandıracak bir aşk öyküsü.
yazıyorum bunları çünkü bunlara kendini kaptıran bazı insan ziyanları olduğunu biliyorum,görüyorum.
şöyle bir şartları gözden geçirdim. birbirine çarpıp aşık olan insanları geçtimde, çarpışıpta tanışan insan evlatları varmıki?
pek fazla yurt dışına çıkma imkanım olmadığından(nobel veriyolardı pasaport alamadım..) oralardaki durumu bilemesemde ülkemdeki şartları incelediğimde ve nacizane tecrubelerimi gözden geçirdiğimde pek olası gözükmemekte.
hayır bizde çarptık dalgın dönemlermizde bayanlarla.. lakin bayanlar kendilerine çarpan erkeğe öyle nefret dolu bir bakış atıyorlarki eğilip dökülen eşyalarını toplamaya yardım edecek cesareti bulamadım hiçbirzaman kendimde. dolayısıyla gördümki yurdum bağyanı fırsat vermiyor şöyle çarpışalımda inanılmaz bir aşk yaşayalım fantazilerine.
ama filmlerdeki olayı şöyle birşeye bağladım ben. geçen gün internette kafasına birşey düştükten sonra seksomanyak olan bir arkadaşımızın hikayesini okudum. yani gerekli açıyla gerekli bir ivmeyi tutturup çarparak aşık edebilirsiniz kendinize bağyan kişisini. bir şansınızı deneyin derim. çarpıştığınız bayanda mag rayn veya julia roberts ise yada en kötü ihtimalle gülse birsel ise şansınız büyüktür ki çarptığınız kişi ayşe arman ise şiirsel bir aşk olmasada şiirsel bir seks dünyanız olabilir. yinede korkarım ben o hatunun fantazierinden.neyse kırmızı noktalı bir yazıya doğru kayıyor bu meret. kaçayım ben. iyi akşamlar efenim..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder